Amasya Mutlu Son Masaj Esra Hanım

Amasya Mutlu Son

Amasya Mutlu Son Her şeyi inkar edecek, günlüğün edebi bir çalışma olduğunda diretecek ya da beni susmaya zorlayacaktı; bu da, her şeyi nasıl öğrendiğim düşünülürse, engel olabileceğim bir şey değildi. Sonuç olarak, hiçbir şey bir sır kadar baştan çıkarma ve lanetle çevrili değildir. Cordelia’dan bir deste mektup aldım. Hepsi bu kadar mı bilmiyorum; gerçi bana bir defasında, bazılarını alıkoyduğunu ima edermiş gibi gelmişti. Onları başka bir kâğıda aktardım ve şimdi de ben-deki temiz kopyaların arasına koyacağım.

Evet, tarihleri yok; ama olsaydı da pek işe yaramazdı, çünkü günlükte git gide tarihler seyrekleşiyor, öyle ki sonunda tek bir istisna dışında tümüyle ortadan kalkıyor; sanki öykü geliştikçe öylesine niteliksel önem kazanıyor ve tarihsel gerçekliğine karşın öylesine idealleşme yönünde ki, zaman gibi ayrıntılar belirleyici olmaktan çıkıyor sanki. Ama benim işime yarayan, günlüğün çeşidi yerlerinde, ilk başta önemini kavrayamadığım bazı sözcüklerin varlığı oldu. Ama mektuplarla karşılaştırınca bunların mektupların yazılmasına sebep şeyler olduğunu fark ettim. Bu nedenle, onları doğru yerlerine koymak kolay olacak; ben de buna göre, mektupları daima, onları yazmaya iten güdülerin ortaya çıktığı sıraya göre sunacağım.

Amasya Mutlu Son

Amasya Mutlu Son Bu ipuçlarını bulmamış olsaydım bir yanlış anlamaya düşecektim; çünkü, şimdi günlüğe göre olası gözüken bir şey hiç aklıma gelmeyecekti: mektuplar bazen birbirini öyle sık bir şekilde izliyor ki kızın bir günde birçok mektup aldığı belli oluyor. İlk baştaki niyetimi sürdürseydim mektupları daha eşit gruplara ayırırdım ve adamın Cordelia’yı ihtirasın doruğunda tutmak için -elindeki tüm diğer olanaklar gibi- kullandığı ateşli enerjiyle sağladığı etkiden şüphelenmezdim.

Cordelia ile ilişkisi hakkındaki tüm bilgilerin yanı sıra, günlükte, oraya buraya serpiştirilmiş birçok küçük tanımlar da bulunuyordu. Bunların bulunduğu her yerde, sayfa kenarında bir “NB” işareti vardı. Bu işaretlerin Cordelia öyküsüyle kesinlikle bir ilgisi yok, ama bana, onun sıkça kullandığı, benimse önceleri daha farklı anladığım bir ifade hakkında güçlü bir fikir verdi: “Herkesin daima fazladan küçük bir aykırılığı olmalıdır.” Bu günlüğün daha önceki bir bölümü elime geçmiş olsaydı, büyük olasılıkla, bunların, sayfa kenarında uzaktan tesir diye adlandırdığı daha birçoğuyla karşılaşacaktım; çünkü adam, Cordelia’mn kendisini gerçekten etrafına bakamayacak kadar meşgul ettiğini kabul ediyor. Cordelia’yı bıraktıktan kısa süre sonra, açmadan iade ettiği bazı mektuplar almıştı.